eyvah eyvah 2 yerli filmi izlemek için resme tıklayın..
YönEtmEn Hakan Algül
OYUnCULAR Ata Demirer,
Demet Akbağ, özge Borak,
salih Kalyon, tarık Ünlüoğlu,
Tanju Tuncel, Meray Ülgen,
Ayşe nil Şamlıoğlu
YAPIM 2010 türkiye
sÜRE 111 dk.
EYYVAH EYVAH 2
Geçen yılın rekortmen
filmlerinden biri olan “eyyvah
Eyvah”ı Arka Pencere’de yine ben
eleştirmiştim (sayı 18) ve o yazıda da
filmin ‘dağınık’ öyküsü ve kusurlu olay örgüsü ile
değil, eğlenceli karakterleriyle (aslında tipleriyle
demek daha doğru) yürüyen bir film olduğuna da
dikkat çekmiştim.YERLİ FİLM İZLE
“Eyyvah Eyvah” da iki sevilen komedyenin; Ata
Demirer’in yarattığı Trakyalı klarnetçi Hüseyin ve
son dönem Türk sinemasının neredeyse tek kadın
komedyeni olan Demet Akbağ’ın Firuzan
tiplemeleriyle ayakta duran bir komediydi. İlk
yarım saatinde hikayesini bulmak konusunda
epeyce bir bocalayan film sonrasında bir ‘kayıp
babanın aranışı’ klişesine yaslanıp savruk yapısını
sürdürüyordu. Ama komikti. Çünkü Hüseyin ve
Firuzan komikti. Zaten ikinci filmde klarnetçi
Hüseyin karakterinin tam tarifini yapıyor Firuzan:
Trakyalı Şrek. Evet büyük cüssesiyle, kalıbına
rağmen iyi yürekli oluşu ve kralın kızına (sert
mizaçlı emekli komutanın kızı Müjgan) göz diken
curetiyle tam da yerine oturuyor bu tanım. Ayrıca
Firuzan’ın onu tarif etmek için kullandığı birkaç
tamlaması daha var: ‘Köy yumurtası’ ve ‘Köy
ekmeği’! Bunlar sıcak ifadeler ve Firuzan’ın
(aslında Demet Akbağ’ın) ağzında sakil
durmuyorlar. Filmin aslında bütün tonu bu. En
kaba espri bile sakil durmuyor. Recep İvedik tipi
komediden de bu sayede ayrılıyor...
Filmlerin senaryolarını da yazan Ata Demirer
bu ikinci filmle ilgili kendisiyle yapılan bir
televizyon röportajında filmin bu kadar
sevileceğini hiç düşünmediğini, o yüzden de bir
devam filmi fikrine daha en başından sahip
olmadığını samimiyetle itiraf etti. Doğrusu benim
“Eyyvah Eyvah” ve Ata Demirer’e bakışımı çok
şekillendiren bir dürüstlük ve samimiyet bu. İlk
filmin çıkışı da bu dürüstlükteydi. Küçük, eğlenceli
bir komedi filmi olarak önümüze sürülen film,
kusurlarıyla da bir şekilde barışıktı. İzleyicisini
kandırmayan, onu salondan memnun çıkartan,
samimi bulunan bir film olmuştu.
İkinci filmin düşünülmediği ilk filmden zaten
belliydi. Nitekim ikinci film de ilk filmin hastalığını
sürdürerek başlangıcında bir ana omurgaya
bağlanmakta zorluk çekiyor.
Tam da ilk filmin bittiği yerden başlayan filmde
Hüseyin ve Firuzan’ın yarım bırakılan (madem
ikinci film düşünülmemiş bu da ilk filmin bir
senaryo hatası sayılmaz mı?) aşk hikayesini
tamamlama gayretleri var. Hüseyin’in hemşire
Müjgan’a aşkını ilan etmesi ana mesele gibi
sunuluyor en başta. Sonra bir rakip çıkıyor
Hüseyin’in karşısına.YERLİ FİLM İZLE Kasabaya yeni gelen ve
oldukça sosyal, genç bir doktorla sürtüşüyor
Hüseyin. Ama ana mesele bu da değil! Sonra
Müjgan’ın giriyor hikayeye. Müjgan’ın subay
emeklisi babası Edremit daha tanımadan
Hüseyin’i sevmiyor. Yani düğümü atan mevzu
Hüseyin’in Müjgan’ın babasını tavlama gayreti.
Ama açıkçası Hüseyin’in bu konuda pek de bir şey
yaptığı söylenemez film boyunca. Zoraki bir
kaçırılma-kurtarma vakası finale yükleniyor olsa
da Müjgan’ın babası bundan pek de etkilenmiyor...
O zaman biz bu son derece eklektik ve yama gibi
duran kaçak mültecilerle ilgili finali niye izledik?
Yani “Eyyvah Eyvah 2” ilkinden daha savruk bir
senaryoyla çıkmış karşımıza.
"arka pencere dergisinden alıntıdır."
Yorum Gönder